Danışmanlık

09.00-20.00 Arasında

WhatsApp

0545 386 23 21

Ceza Avukatı

Mihraç Çoban

Ankara Ağır Ceza Avukatı

ANKARA AĞIR CEZA AVUKATI
Avukat Mihraç Çoban

Ankara’da ağır ceza avukatı Mihraç Çoban, müvekkillerinin haklarını korur. Adil yargılama hakkını savunur. Hukuki sorunlarınız için iletişime geçin.

HAKKIMIZDA
Mihraç Çoban Kimdir ?

Ankara ağır ceza hukukunda yüksek lisansını tamamlayan Av. Mihraç ÇOBAN 2021 yılında aktif olarak Ankara Barosuna kayıtlıdır.

Daha detaylı bilgi için hakkımızda yazısının devamını okuyabilirsiniz…

Hukuksal Açıdan
Faaliyet Alanlarımız

Uyuşturucu Avukatı

Uyuşturucu Hukuku

Uyuşturucu suçları, hukuk sistemimizde en sık karşılaşılan suçlardan biridir. Bu nedenle, birçok avukat bu alanda hizmet vermektedir. Ancak, Ankara’da uyuşturucu davalarında başarılı avukatlar arasında Mihraç Çoban öne çıkmaktadır. Mihraç Çoban, uyuşturucu suçlarıyla mücadelede uzmanlaşmış ve müvekkillerine etkili bir savunma sunan deneyimli bir avukattır.

Mihraç Çoban Kimdir?

Mihraç Çoban, Ankara Barosu’na kayıtlı bir avukattır. Hukuk eğitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır. Uzun yıllardır uyuşturucu davaları üzerine çalışan Mihraç Çoban, bu alanda edindiği tecrübelerle müvekkillerine başarılı bir savunma sunmaktadır.

Mihraç Çoban’ın Hizmetleri Nelerdir?

Mihraç Çoban, uyuşturucu suçlarıyla ilgili birçok hizmet sunmaktadır. Bu hizmetler arasında şunlar yer almaktadır:

  • Uyuşturucu suçlarıyla ilgili danışmanlık hizmeti: Mihraç Çoban, müvekkillerine uyuşturucu suçları hakkında bilgi vererek, davalarıyla ilgili ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini açıklar. Böylece müvekkillerinin davalarını daha iyi anlamalarına ve doğru kararlar vermelerine yardımcı olur.
  • Savunma stratejisi geliştirme: Mihraç Çoban, müvekkillerinin durumunu analiz ederek, en etkili savunma stratejilerini belirler. Böylece müvekkillerinin hakkını en iyi şekilde savunur.
  • Mahkeme sürecinde müvekkil temsilciliği: Mihraç Çoban, müvekkillerinin mahkeme sürecinde temsil eder. Mahkemede etkili bir savunma yaparak, müvekkillerinin hakkını korur.

Uyuşturucu Suçlarıyla İlgili Hukuki Süreç Nedir?

Uyuşturucu suçları, Türk Ceza Kanunu’nun 188-191. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçlar arasında uyuşturucu kullanmak, uyuşturucu ticareti yapmak, uyuşturucu madde bulundurmak ve uyuşturucu madde ile üretim yapmak gibi suçlar yer almaktadır. Uyuşturucu suçları, Türk Ceza Kanunu’na göre ağır cezalara tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, uyuşturucu suçlarına karışan kişilerin, etkili bir savunma stratejisi oluşturmaları ve hukuki süreçte doğru adımlar atmaları oldukça önemlidir.

Uyuşturucu suçlarıyla ilgili hukuki süreç, genellikle şu şekilde ilerlemektedir:

  • Soruşturma: Uyuşturucu suçlarından şüphelenilen kişiler, soruşturma aşamasında emniyet birimleri tarafından gözaltına alınabilirler. Bu aşamada, avukatların müvekkillerine danışmanlık hizmeti sunarak, doğru adımlar atmaları sağlanabilir.
  • İddianame: Soruşturma sonucunda, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede suçlamalar yer almaktadır. Mihraç Çoban, müvekkillerinin savunması için en etkili savunma stratejilerini belirleyerek, iddianameye karşı savunma hazırlar.
  • Mahkeme süreci: Mahkeme sürecinde Mihraç Çoban, müvekkillerinin temsilcisi olarak davalarını savunur. Mahkemede etkili bir savunma yaparak, müvekkillerinin hakkını en iyi şekilde korur.

Uyuşturucu Suçlarıyla İlgili Ceza ve Cezaların İndirilmesi

Uyuşturucu suçları, Türk Ceza Kanunu’na göre ağır cezalara tabi tutulmaktadır. Bu cezalar arasında hapis cezası, para cezası ve meslekten men cezası gibi cezalar yer almaktadır. Ancak, Mihraç Çoban gibi deneyimli bir avukatın savunması ile cezaların indirilmesi mümkündür. Bu nedenle, uyuşturucu suçlarından şüphelenen kişilerin, hukuki sürece hızlı bir şekilde müdahale ederek, doğru adımlar atmaları oldukça önemlidir.

Sonuç

Uyuşturucu suçları, Türkiye’de en sık karşılaşılan suçlardan biridir. Bu suçlarla mücadele etmek ve haklarını korumak isteyen kişilerin, Mihraç Çoban gibi deneyimli bir avukatla çalışmaları önerilir. Mihraç Çoban, müvekkillerine etkili bir savunma sunarak, cezaların indirilmesine ve adil bir hukuki sürecin yürütülmesine yardımcı olur.

KVKK HUKUKU

Tüketici Avukatı

KVKK Hukuku, kişisel verilerin korunması kanunu anlamına gelen bir hukuk türüdür. KVKK Hukuku’nun temel amacı bireylerin en başta, en önemli olarak özel hayatının gizliliğini ve temel hak ve özgürlüklerini korumaktır.

Kvkk Avukatı

Günümüzde gelişen sosyal medya uygulamaları ile beraber birçok hukuki problemler, özel hayata saldırı, özgürlüğü kısıtlayıcı tehdit unsurları da bununla birlikte gelişmiştir. KVKK Hukuku’da tam olarak bunları engellemek ve bireysel hakları korumayı amaçlamıştır. 2010 yılında bir Anayasa değişikliği yapılmıştır. Yapılan bu Anayasa değişikliği ile Anayasanın özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. maddesine “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel verileri hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak Kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir” şeklinde bir fıkra eklenmiş ve bu şekilde bireylerin kişisel verileri ve özel hayatları açık bir şekilde anayasa güvencesi altına alınmıştır. 18 Ocak 2016 tarihinde TBMM Başkanlığına sevk edilen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı 24 Mart 2016 tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilerek kanunlaşmış ve 7 Nisan 2016 tarih ve 29677 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 

 KVKK Hukuku ile ilgili hukuki bir problem yaşıyorsanız ve danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyuyorsanız sitemiz sayesinde sizlere, bu işte oldukça profesyonel olan Ankara Ağır Ceza Avukatı Mihraç Çoban ile detaylı bir şekilde görüşebilme imkanı sunuyoruz.  

Kişisel Veri Nedir, Kişisel Veri Sorumluları Kimlerdir, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Nedir ? 

 Kişisel veri gerçek bir kişiye ait her türlü bilgi anlamına gelmektedir. İsim, soyisim, adres, tc kimlik numarası, sağlık bilgileri, mezhep bilgileri, iş bilgileri, cinsel tercihler dahi kişisel verilerimiz arasında yer alan önemli bilgilerdir. Kanunumuzda bile özel verilerimiz korunarak hassas veriler kısmına tabi tutulmaktadır. Veri işleme ise verilerin değiştirilmesi, kaydedilmesi, düzenlenmesi, üçüncü kişilere açıklanması veya aktarılması, sınıflandırılması, erişime açık tutulması vs. bunun gibi durumlardan ibarettir. Veri üzerinde yapılan her türlü işlemdir. Kişilerin verilerini paylaştığı özel ve kamu kuruluşları da bu konu ile muhattaptır. Verbis yani veri sorumlularıdır. Veri paylaşımı yapılan tüm özel ve kamu kuruluşları veri sorumlularıdır. Verilerin, veri sahibinden usulünce rıza ile alınması gerekmektedir. Kanunun getirdiği en büyük yeniliklerden biri de özel ve kamu kuruluşları gerçek kişilerin yani veri sahiplerinin istekleri doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir. Kişisel Verileri Koruma Kurumu da bu konu ile ilgili faaliyet göstermektedir. Eğer veri paylaşımı ile ilgili usulsüz bir durum olursa ve bir problem yaşanırsa veri sorumluları 5.000 ile 1 milyon TL arasında değişen idari para cezasına çarptırılmaktadır. Veri sahipleri maddi ve manevi şekilde dava açabilma hakkına sahiptir. Bu kanun bizlere verilerimiz üzerinde bizlere kontrol hakkı sağlamaktadır. Meşru olmayan amaçlar için kullanılmasını kanunen engellemektedir. Kişisel Verileri Koruma Kurumu bizzat Adalet Bakanlığı’na bağlı bir kurumdur. Şirketleri denetleme yetkisine ve bu denetlediği bu şirketlere gerektiği takdirde idari para cezası kesebilme yetkisine sahiptir. Bilinen verilere göre kesin bir sayı verilmemesi ile beraber 30-40 civarında şirkete toplamda 1 milyon 500 bin TL’ye varan idari para cezası kesilmiştir. Ceza alan şirketler arasında bir eczanenin de var olduğu bilinmektedir. Kişisel Verilerimizi her neresi olursa olsun, hangi şirkete gidersek gidelim çok dikkatli bir şekilde korumamız gerekmektedir. Hiçbir yere güvenmeden, en küçük, en basit gördüğümüz kişisel verilerimiz dahi korumalıyız ve böyle bir hakka da hukuken sahip bireyleriz. Kişisel verilerin hukuka ayrı kaydedilmesi, paylaşılması ya da süresi geçtiği halde silinmemesi hukuki bir suçtur. Bu suçun cezası yalnızca para cezası ile sınırlı kalmayıp çeşitli hapis cezalarını da içermektedir.  

Kimler Bu Sicile Kayıt Olmak Zorundadır, İstisani Durumlar Mevcut Mudur ? 

Eğer bir şirket sahibiysek ve yıllık çalışan sayımız 50’den fazla ise ya da şirketimizin bir önceki yıla ait mali bilanço genel toplamımız 25 milyon TL’yi aşıyor ise bu sicile kayıt olmak zorundayız demektir. İki şarttan birine sahip isek mutlaka bu sicile kayıt olmamız gerekmektedir. Fakat her iki durum da bizi kapsamıyor ise böyle bir sicile kayıt zorunluluğuna tabi tutulmamaktayız demektir. Yani böyle bir istisnai durum mevcuttur. Bizden bu kanun kapsamından istenen bilgiler: 

  • Hangi tür verileri işlediğimiz  
  • Verileri işleme amaçlarımız 
  • Verilen sahipleri 
  • Aldığımız verileri ne derece muhafaza ettiğimiz  
  • Aldığımız verileri nerelere aktardığımız 
  • Aldığımız bu verileri korumak için hangi güvenlik tedbirlerini uyguladığımız gibi bazı bilgilerden ibarettir. 

Şirketimiz için kişisel veri sahiplerinden aldığımız bilgiler mutlaka kategorize edilmelidir. Aldığımız verilerden hangi kişisel verilerin hangi kategoriye ait olduğunu saptamamız gerekmektedir.  

Hangi Durumlarda Avukat Desteği Almalıyız ? 

KVKK Hukuku ile ilgili yeterli bilgiye sahip değilsek, KVKK Hukuku kapsamında yer alan kişisel veri sorumlusu ve şirkete sahip isek, Kişisel verilerimizin korunması ile ilgili problemler yaşamışsak, bu ve bunun gibi birçok durumda kesinlikle avukat desteğine başvurmamız gerekmektedir. Eğer bu konu ile ilgili bir avukat desteğine ihtiyaç duyuyorsak Ankara Kvkk Avukatı Mihraç Çoban ile sitemiz aracılığı ile hiç vakit kaybetmeden iletişime geçmeliyiz.  

Aile Hukuku

Aile Hukuku Avukatı

Toplumun en değerli gördüğü kavramlardan biri olan aile, aslen o toplumun bütünlüğünü sağlayan yaşam hücrelerinden biridir ve haliyle hukuk alanı da önemlidir. Aile, bireyin yaşamını sürdürmesi sırasında bireyin hayatında hem gerçekliği hem de kavramsal boyutuyla etkilidir. Toplum için böylesine değer biçilmiş, temel taşlarından biri olarak görülen aile kavramı da bu yüzden medeni hukuk kapsamında düzenlenmiştir. Medeni hukuk dalı içerisinde, aileye ilişkin birçok düzenlemenin yanı sıra aile çevresinde gerçekleşmesi olası uyumsuzluklara dair çözüm öngörüleri yer alır. Bu düzenlemeler, bireysel hakların gözetilmesinin yanı sıra, kişiler arasındaki ilişkinin olabildiğince sorunsuz bir şekilde kurulması ve dağılmasını içerir.

Aile Hukuku Nedir?

Aile hukuku adı verilen hukuk dalı, kendi içinde aile yapısına ve kişi haklarına yönelik birçok kavram barındırmaktadır. Evlilik, boşanma, yardım ve çocuk nafakaları, vesayet, velayet, evlat edinme, soybağı, aile konut ve mal rejimine dair düzenlemeler bunlara örnek gösterilebilir. Aile hukuku ve aile mahkemeleri, ailenin kurulması ve sona ermesine kadar bütün süreç boyunca olabilecek her türlü eylem ve anlaşmazlığa çözüm ve destek olmak için olabildiğince kapsamlı tutulmuştur. Eşlerin birbiri ile ilişkileri, aile birliği içerisinde çocuğa dair olası durumlar, kadın ve çocuk hakları bu bağlamda aile hukuku içerisinde bir sisteme oturtulur. Bu sistem ve düzenlemelerin sayesinde, her türlü anlaşmazlık ve öngörülebilir eylemlere dair hükümler hazırlanmış ve belirli ilkeler çerçevesinde sunulmuştur.

Aile Hukukunda Temel İlkeler

Aile hukukunun en temel ilkeleri arasında aile birliği ve zayıfların korunması ilkeleri vardır. Aile kavramı toplum için ne kadar temelse, birlik kavramı da aile için o kadar temeldir. Birlik, aileyi oluşturur ve onun bütünlüğünü sağlar, kanunlar önünde birliğin kabul görülen temsili ise evliliktir. Evlilik, eşler arası birliğin bireysel haklara ve aile hukukuna en uygun biçimde kurulmasını ve devamlılığının sağlanmasını içerir. Bunun yanında birlikteliğin toplum tarafından tanınmasıdır. Evlilik birlikteliğinin eşlerden birinin ölümüne kadar sürmesi öngörülse de bireysel anlaşmazlıklar ve talepler çerçevesinde sonlandırılabilir. Boşanma avukatı, bu birlikteliğin olabildiğince sorunsuz bir şekilde sonlandırılmasına yöneliktir.

Aile-Hukuku

Aile hukuku bu süreçte ve birlikteliğin sonlanması genelinde zayıf olanı korumaya dair geniş çaplı hükümler barındırır. Kadın ve erkek aile hukuku önünde eşit görülür ve eşit haklara sahiptir. Mal ve konut paylaşımları, çocuk haklarının ve sağlığının korunması da bu ilke çerçevesinde öneme sahiptir. Devlet aile hukukunda direkt müdahale hakkına sahiptir. Ailenin düzenlenmesi ve korunması bu hükümlerle sağlanır ve kişiler bu kurallara uymakla yükümlüdür. Bireysel taleplerin ve kararların bu hükümlere ve ilkelere karşı bir etkisi olamaz.

Aile Hukukunun Kapsadığı Alanlar

Eşler arası birliğin kurulması ya da sonlandırılması, aile içi anlaşmazlıklar, çocuk hakkında hükümler, mal paylaşımı ve zayıf olan tarafın maddi haklarının korunması gibi konular aile hukukunun kapsama alanına dahildir. Aile hukuku çerçevesinde bahsedilen konular oldukça detaylandırılır ve öngörülebilen her duruma karşı belirli kurallar oluşturulur.  Farklı başlıklar altında bu gibi konulara dair hükümler vardır.  Bu başlıklara şunlar örnek gösterilebilir:

  • Boşanma Davaları
  • Nafaka ve Tazminat Talepleri
  • Mal Rejimleri
  • Evlilikle İlgili İptal Davaları
  • Kadına Şiddet Davaları
  • Velayet, Babalık, Soybağı Davaları

 

Aile Hukuku Avukatı

Aile hukuku, birden fazla alanı ve başlığı kapsadığı için geniş çaplıdır. Ülkemizde Medeni hukukun kapsamı içindedir. Siz de aile hukukuyla ilgili desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, medeni hukuk alanında deneyim kazanmış bir avukattan destek almayı düşünmelisiniz. Avukat desteği, olası dava süreci için oldukça önemli olup, gidişatı ve sürecin sonucunu değiştirme etkisine sahiptir.

Medeni hukuk alanında yetkin, profesyonel bir avukata danışmak, aile hukuku konulu davalar için önemli bir ilk adımdır.

Tüm hizmetlerimiz listelendi.
S.S.S.

Ceza Avukatına Sorulan Sorular

Ceza avukatımız Mihraç Çoban ve diğer ekip arkadaşlarına sıkça sorulan soruları sizler için derledik ve cevaplamaya çalıştık.

Mihraç Çoban, müvekkillerine hukuki danışmanlık ve ağır ceza, ceza davaları gibi hukuki konularda avukatlık hizmetleri sunmaktadır.

Mihraç Çoban’la iletişim kurmak için web sitesindeki iletişim formunu doldurabilir veya 0545 386 23 21 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

Mihraç Çoban, ağır ceza, ceza davaları, infaz hukuku, ceza muhakemesi hukuku, ceza itirazları, ceza infaz hukuku ve cezaevi hukuku gibi hukuki konularda uzmanlaşmıştır.

Ağır Ceza Dava Ücreti Nedir?
Hukuksal Danışmanlık & Avukatlık İçin
Ankara Ceza Davaları Ücreti
2023 Ücretleri
Sık Alınan Dava
Ankara Ağır Ceza Dava Ücreti
2023 Ücretleri
Ankara Avukat Dava Ücreti
2023 Ücretleri
MAKALELER
Hukuksal Makalelerimiz

Hukuk davalarında da ceza yargılamalarında da temyiz kanun yolu mevcuttur. Fakat bu yazıda ceza yargılamalarındaki temyiz kanun yolundan bahsedeceğiz. Temyiz, istinaf mahkemelerinin (Bölge Adliye Mahkemelerinin ilgili Ceza Daire’lerinin) verdiği karara karşı bir üst mahkemeye taşınarak (Yargıtay Ceza Daire’lerinde) tekrardan incelenmesidir. Taraflar istinaf mahkemesine başvurarak Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararın bozulması isteminde bulunurlar.

Temyiz Süresi Kaç Gündür?

Temyiz süresi, istinaf mahkemesi kararının sanığa veya varsa ceza avukatının tefhiminden (yüzüne karşı kararın okunması) veya tebliğinden itibaren 15 gündür. Bu sürecin son günü tatil gününe denk gelme durumunda bir sonraki iş günü beklenir.

Nasıl Temyiz Başvurusu Yapılır ?

Öncelikle istinaf mahkemesi kararının sanığa veya sanığın ceza avukatına tefhim edildiyse önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi süre tutum dilekçesi verilmesi gerekmektedir. Bu işlemin ardından kararın sanık veya varsa ceza avukatına tebliğinden sonra istinaf mahkemesine (bölge adliye mahkemesine )temyiz dilekçesi vererek yapılır. Önerimiz ; temyiz dilekçesi gibi hayati derecede önemli bir dilekçeyi kendiniz yazmamanız, mutlaka bir ağır ceza avukatı veya ceza avukatı aracılığıyla yazmanızdır.

Hangi Kararlar Temyiz Edilemez ?

Tekrar etmekte fayda olduğunu düşünerek, lütfen böyle önemli bir dilekçeyi kendiniz hazırlamayınız. Önerimiz Ankara Ağır Ceza Avukatı ile bu dilekçeyi hazırlamanızdır.

Bu makalede sizlere Ceza Yargılamasında Süre Tutum Dilekçesi
nin ne olduğudan,süre tutum dilekçesi verilmez ise sonuçlarının ne olacağından
bahsedeceğiz. Sizlere yardımcı olmak umuduyla, süre tutum dilekçesi örneği de
ekleyeceğiz.
Aslında Süre Tutum Dilekçesi doktrinde yer almayan bir
husustur. Ancak zaman içerisinde uygulama esnasında ve Yargıtay İlgili Ceza
Daireleri’nın kararlarıyla birlikte doğan bir dilekçe türüdür.

Bilindiği gibi Ceza yargılamalarında kısa karar tefhim edildiğinden,(Yani
sanığın veya vekilinin yüzüne okunduğundan) Bölge Adliye Mahkemeleri’nin bu
kararı ilgili ceza dairelerine gönderilmek üzere itiraz süresi(yani istinaf
etme süresi) veya Yargıtay Ceza Dairelerine itiraz süresi( yani temyiz etme
süresi) tefhimden itibaren başladığından; bu sürede itiraz etmek için bir
dilekçe verme zorunluluğu bulunmaktadır. bu dilekçeye uygulamada Süre
Tutum Dilekçesi
denilmektedir.

Ceza Yargılamasında Süre Tutum Dilekçesi Verilmez İse Ne Olur ?

Süre tutum dilekçesi verilmez ise Ağır Ceza Mahkemelerinin,
Asliye Ceza Mahkemelerinin verdiği kararlara itiraz edilmemiş sayılır
dolayısıyla verilen karar kesinleşir. Sanık açısından kararın kesinleşmesi geri
dönüşü telafi edilemeyecek mağduriyetlere ve sanığın aleyhine olacaktır. Mesela
Bir sanık bir suçtan 4 yıl 2 ay hapis cezası almış olsun. Bu karar tefhim
edildiğinden 7 gün içinde süre tutum dilekçesi verilmelidir aksi takdirde o
karar kesinleşecek ve 4 yıl 2 ay hapis cezası infazı gerçekleşecektir. Karar
hukuka aykırı olsa dahi karar kesinleşecek itiraz hakkı ortadan kalkacaktır.

Ceza Yargılamasında Süre Tutum Dilekçesi Örneği
Öncelikle Süre Tutum Dilekçesi ni kendiniz vermemenizi, Ankara
Ağır Ceza Avukatları
ndan birine Ankara Ağır Ceza Avukatı
vasıtasıyla vermenizi öneririz. Süre Tutum Dilekçesi konusunda bizimle de iletişime
geçebilirsiniz. Ancak her ihtimale karşı buraya bir süre tutum dilekçesi
bırakıyoruz.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ’NE
Gönderilmek Üzere
ANKARA …. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO : (mahkeme esas numarası)

İSTİNAF EDEN
SANIK : (adınız, soyadınız TC’niz ve adresiniz)

KONU :Ankara ….. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …….. sayılı dosyasında verilen ….
tarihli, mahkumiyetime ilişkin usul ve yasaya aykırı olan kararın KALDIRILMASI
istemini içerir istinaf süre tutum dilekçesidir.

Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/….. E. 2021/…. K. Sy. 15.04.2021
tarihli kararı ile tarafıma mahkumiyet hükmü verilmiştir. Mahkemece eksik
inceleme ve araştırma yapılmıştır. Tarafıma beraat verilmesi gerekirken,
mahkumiyet hükmü verilmesi usül ve yasaya aykırıdır. İşbu sebeplerle hukuka
aykırı bu mahkumiyet hükmünü istinaf etme zaruriyeti doğmuştur.
Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle, Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin
2020/….. E. 2021/…. K. Sy. 15.04.2021 tarihli kararını istinaf ettiğimi bildirir,
gerekçeli karar yazıldığında gerekçeli istinaf dilekçesi yazma hakkım saklı
kalmak kaydıyla, işbu hukuka aykırı kararın istinaf incelemesi neticesinde
kaldırılarak tarafıma beraat kararı verilmesini saygılarımla talep ederim.
15.04.2021
İstinaf Eden Sanık

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, halk arasında hakim
“şu kadar yıl suça karışmayacaksın” dedi veya hakim şu kadar yıl denetim verdi
şeklinde bilinen gerçekte kanunun verdiği belli bir süre suç işlemeyecek ve
belirli yükümlülüklere uyulmak şartıyla ceza kararının kaldırılması veya
davanın düşmesi durumudur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verilmesi
durumunda, ortada sonucuna katlanılacak bir mahkeme hükmü yoktur. Yani HAGB
kararı verilmesi durumunda hakimin sanığa tabiri caizse “Sana belli bir süre
veriyorum bu süre içinde suç işlemezsen aramızda kalır, fakat işlersen önceki
suçunu yeni suçuna eklerim” demesi gibidir.

Tabii ki HAGB her hüküm için uygulanmaz. HAGB’nin uygulanma koşulları
vardır.
1)Sanığın geçmiş dönemde kasten işlenmiş bir suçtan hükmü bulunmaması
gerekmektedir.
Yani kanun koyucu deyim yerindeyse diyor ki : “kasıtlı işlediğin bir suçtan
hüküm giydiysen sana HAGB veremem” demek istediğim şudur ki sadece taksirle
işlenen suçlarda HAGB kullanılabilir. Örneğin taksirle yaralama suçundan hüküm
giyen biri HAGB alabilir.
2)Sanığın yargılama sırasındaki davranışları sonucu, hakimin bir daha suç
işlemeyeceği kanaatine varmış olması
Hakimin, sanığın tekrar suç işlemeyeceğini düşündüğü takdirde HAGB verme durumu
artar. HAGB verme noktasında hakimin takdir yetkisi söz konusu olabilir.
3)Suç nedeniyle oluşan zararın karşılanması.
Suç yüzünden bir zarar meydana geldiyse bu zararın giderilmesi gerekmektedir.
4)Hükmedilen cezanın 2 yıl veya üzeri hapis cezası veya adli para cezası olması
Eğer hükmedilen ceza 2 ay veya aşağısı ise HAGB kararı verebilir.

Hakim bu koşulları taşıdığı takdirde HAGB kararı verebilecektir. Ek bir
bilgi olarak HAGB kararı adli sicil kaydında görünmez. HAGB konusunda
profesyonel bir hukuki destek almak isterseniz Ankara Ceza Avukatları
arasından, Ankara Ceza Avukatı na ulaşabilirseniz.

Tutukluğun aslen iki ana amacı vardır. Birinci amacı Cumhuriyet Başsavcılıklarının açmış olduğu soruşturmalarda şüphelinin, Ağır Ceza Mahkemeleri ve Asliye Ceza Mahkemeleri evlerinde ise sanığın delilleri toplanmasına ve delillerin karartılmasına engel olmaktır.  

İkinci amacı ise Cumhuriyet Başsavcılıklarının açmış olduğu soruşturmalarda şüphelinin, Ağır Ceza Mahkemeleri ve Asliye Ceza Mahkemeleri evlerinde ise sanığın kaçmasını önlemektir.  

İşte bu nedenlerle  sanık veya şüpheli tutuklanır. İlgili tutukluluk kararlarına, sanık veya şüphelinin itiraz hakkı yok mudur ? Tabii ki vardır.  

TUTUKLULUĞA İTİRAZ

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 101. Maddesinin 5. Fıkrası, 104. Maddesinin 2. Fıkrası, 267. Ve 268. Maddeleri gereğince, tutukluluğa itiraz süresi 7 gündür. Bu itirazı sanığın veya şüphelinin kendisi ve varsa eşi de yapabilmektedir ancak; avukatı vasıtasıyla yapabilecektir. Ankara Ceza Avukatı ve Ankara Ağır Ceza Avukatı, Tutukluluk Kararına İtiraz Konusunda uzmanlaşmış avukatlardır.  

Ankara Ceza Avukatı ve Ankara Ağır Ceza Avukatı tutukluk süreci ve tutukluluğa itiraz süreçlerinde tüm haklarını sanığa ve şüpheliye hatırlatma noktasında yardımcı olacaktır. Delillerin toplanmasını isteme noktasında yardımcı olacak, susma hakkını kullanması gerektiği yerlerde bilgi vererek, sanık veya şüpheliyi gerekli hukuki bilgi ve tecrübelerinden faydalandırma noktasına yardım edeceklerdir.  

Bir şüpheli veya sanığın tutuklanabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve tutukluluk nedeninin bulunması gerekmektedir.  

Netice olarak kolluk ifadesinde ve sulh ceza hakimliği aşamalarında haklarını tam olarak kullanabilmek ve mağduriyet yaşamamak için Ankara Ağır Ceza Avukatları arasından Ankara Ağır Ceza Avukatı veya Tutukluluk Avukatı ile çalışmanızı tavsiye ediyoruz. 

Ankara Ağır Ceza Avukatı denince akla Ağır Ceza Mahkemeleri’nin görev alanına giren Kasten Adam Öldürme, Uyuşturucu Madde Ticareti, Örgütlü Suçlar, Yağma ve Nitelikli Dolandırıcılık gibi 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ağır cezai müeyyideler öngörülmüş suç türleri açısından yapılan yargılamalarda savunma yapan avukatlar akla gelmektedir.

Hukuki boyutu itibari ile Türk hukuk sistemi içerisinde avukatlık faaliyeti açısından böyle bir avukatlık faaliyet alanı sınırlaması yapılmamıştır. Haliyle tüm avukatlar tüm davalara bakabilmektedir.

Adalet, halkın gıdasıdır. İnsan ona daima muhtaçtır. F.R.De Chateaubriand

CEZA AVUKATI

Ceza AVukat Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanında olan davalar oldukça ağır nitelikte ve uzmanlık gerektiren davalardır. Zira yargılama konusu alacak verecek veya tapu işleri gibi daha hafif nitelikte konular olmayıp insan hayatı ve özgürlüğü yargılama konusudur. Bu hususta ağır ceza davalarının alanında uzman ve girmiş olduğu ağır ceza davalarıyla bu alanda tecrübe kazanmış olan Tecrübeli Ceza Avukatı ile takip edilmesinin ve savunmanın bu şekilde yapılmasının hak kaybına uğramamak ve güzel bir netice almak noktasında oldukça önemli olduğunu belirtiriz. Bu kapsamda Ankara bölgesinde bulunan ağır ceza davalarınızı mutlaka Ankara Tecrübeli Ağır Ceza Avukatı olan bir avukatla takip etmenizi tavsiye ederiz. 

Tecrübeli Ankara Ceza Avukatı Bilgileri

Tecrübeli Ağır Ceza Avukatı ve Tecrübeli Ceza Avukatı müvekkillerinin karakol veya emniyetteki ifade işleminden başlayarak soruşturma aşaması, savcılık, sulh ceza hakimliği, asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi nezdinde ki tüm süreci titizlikle ve tecrübesiyle takip eder. Tüm bu süreçlerde avukat şüpheli veya sanık konumunda bulunan kişilerin hukuki olarak savunmalarını ve temsilciliğini yapar. Bu hususta karakolda polisler tarafından, savcılık tarafından veya mahkeme tarafından savunma hakkını ve adil yargılanma hakkını ihlal edebilecek her işleme karşı çıkmak, aktif bir savunma yapmak ve müvekkilinin haklarını en iyi şekilde korumak tecrübeli ağır ceza ve tecrübeli ceza avukatının yükümlülüğüdür. Ceza Davalarında aktif ve geçerli bir savunma yapmak, yaptığı savunmayla dosyanın gidişatına yön vermek müvekkilinin öncelikle beraat etmesini aksi takdirde ise lehine olan tüm yasal kanun maddelerini uygulatarak en az cezayı almasını sağlamak tecrübeli ağır ceza avukatlarının en birincil ve önemli görevidir. Burada sizlere düşen görev ise ceza davalarınızı iyi bir araştırma yaparak güvenilir, etik kurallara riayet eden alanında uzman tecrübeli ağır ceza avukatı ve tecrübeli ceza avukatı na takip ettirmektir. Unutmayınız özgürlüğün bedeli olmaz. 

 

Yaşlı Avukatlar Tecrübeli Ve İyi Avukat Mıdır ? 

Toplumumuzda genellikle yaşlı olan avukatların daha iyi avukat oldukları daha tecrübeli avukat oldukları noktasında genel bir yanılgı, genel bir yanlış düşünce mevcuttur. Lakin bilinenin tam aksine yaşlı avukatlar düşünüldüğü gibi çok iyi veya çok tecrübeli değillerdir. Yaş ile iyi avukat olmak daha tecrübeli avukat olmak noktasında doğrudan bir orantı mevcut değildir. Kaldı ki yaşlı avukatların mesleki enerjilerinin düşmüş olması, teknolojiye ve bilgisayar sistemlerine yatkın olmamaları, sürekli değişen kanunları takip edememek ve eski kanun boyutunda düşünmek gibi birçok dezavantajları bulunmaktadır. Bu minvalde en iyi avukatların ve en tecrübeli avukatların en yaşlı avukatlar değil işini en iyi yapan en çok davaya katılan ve katılmış oldukları davalarda en güzel neticeleri alabilen avukatlar olduğunu söyleyebiliriz.

Ağır Ceza Davaları Nedir?

Ceza davalarının alt başlığı olan ağır ceza davaları. Ağır ceza davaları Ağır Ceza Mahkemelerinde görülürler. Ağır ceza davaları tutuklu görülebileceği gibi tutuksuzda görülebilirler. Ağır Ceza çok önemli bir husustur. Bu yüzden seçilen avukatta bir o kadar önemlidir. Av. Mihraç Çoban bu konuda en iyilerdendir, deneyimleri ve birikimleriyle size birçok avantajlar sağlayacaktır.

Ağır Ceza Avukatı

İpten adam alma deyimini hiç duydunuz mu ? Peki bu deyimin nereden geldiğini duymuş muydunuz? Hemen anlatıyorum ; Adamın biri bir gün idama hükmedilmiş ve yanına bir avukat çıka gelmiş adama merak etme ben seni kurtaracağım demiş ama adamın kurtarılma ihtimali yokmuş. İdam günü gelmiş çatmış adam sinirlenmiş avukata hani beni kurtaracaktın demiş avukat kurtaracağım demiş. Adamı asmak için ipi geçirmişler ve adamı tam asmışlar ki avukat bıçakla ipi kesmiş herkes ne oluyor nasıl yaparsın derken avukatta demiş ki “Yasada cezası asılmak yazıyor müvekkilimi astık bitti” diyor. Demek istediğim şu ki size tam da böyle bir avukat gerekli yasaları anlayarak bunları yorumlayabilecek bir avukat. Ağır ceza davaları için Av. Mihraç Çoban ile iletişime geçebilirsiniz.

Ağır Ceza Avukatlarının Görevleri

 

Ağır ceza avukatının görevleri delilerin sunulması, kanunların incelenmesi , dosyaların hazırlanması ve müvekkilin dava sürecindeki ek davalar hakkında neler yapabileceğine dair bilgilendirilmesi sağlanmak, soruşturma ve kovuşturma esnasında müvekkile bilgiler vererek yanında bulunmaktır.

 

 

Ağır Ceza Mahkemesi’nin Görev Alanına Giren Suçlar?

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti (TCK. madde 188 ),
Kasten İnsan Öldürme (TCK. madde 81 ), Taksirle insan öldürme suçu (TCK Madde 85)
Gasp, Yağma(TCK. madde 148) ,
Örgüt Suçları (TCK. madde 220 ve devamı maddeler)
Devlet casusluğu (TCK madde 327)
Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde propaganda yapma suçu ve örgüt üyeliği suçu ( TMK madde7/2 gerekse TCK madde 220/8 )
Bunlar Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren bazı suçlardır.

Bu konular ile ilgili bir sorunuz veya sorununuz olursa bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

ShentaWp Ayar

Sitemizde çerezler kullanıyoruz. Bu çerezler, deneyiminizi geliştirmek ve web sitemizin performansını analiz etmek için kullanılır. Web sitemizi kullandığınız taktir’de, çerez politikamızı onaylamış sayılacaksınız.